22 Temmuz 2012 Pazar

Çünkü hayat zor,yaralar da zor...



Küçüktük..Çocuktuk..Hayat kolay biz hayattık. Güneş doğar,batar;gün biterdi bu kadar kolaydı.. Oyun diye başlar sokağa taşar, güler geçer koşup kaçardık.. Sabahın dokuzuydu buluşma saatlerimiz ta ki güneş batıp akşam olana kadar..Ya kovalamaca oynar bazen de bi ağacı kuşatırdık.. Sokaklar biz,biz sokaklar demektik. Aynıydı aslında her geçen günümüz,her gün bir bahçeden kovulurduk.. Rutindik ama farkedemezdik.. Mutluyduk…Küçüktük ama kolaydık. Ne derdimiz vardı ne de tasamız..Daha hayata savrulmamıştık. Belki hergün birimizde bir yara..Düşerdik çarpardık;uff yapardık çoğu zaman.. Acırdı,kanardı..Bir damla yaş da gözümüzden düşerdi ama annelerimiz üflerdi geçerdi…O kadar basitti yaralar acılar.. Bir damla gözyaşı kadar hafif ve kısacık… Annelerimizin üflemesiyle geçer hiçbir acı bırakmazdı geriye.. Zaman geçti..Biz büyüdük..Şimdi o sokaklar bomboş..Yaralar büyük,derin.. Şimdilerde öyle değil.. Bir yarayı değil kapatmak unutabilmek için kaç tane küçük gözyaşı döküyoruz?… Kaç kere kanatıyoruz?.. Kaç kere üflüyoruz?… Çünkü hayat zor, biz zoruz..Yaralar da zor.

Hiç yorum yok: